intelligent; clever; smart; cautious; skilled; learned; impudent (slang)

listen to the pronunciation of intelligent; clever; smart; cautious; skilled; learned; impudent (slang)
English - Turkish

Definition of intelligent; clever; smart; cautious; skilled; learned; impudent (slang) in English Turkish dictionary

wise
{s} bilgili

Yaşlı insanlar her zaman gençlerden daha bilgili değildir. - Old people aren't always wiser than young people.

Hiç kimse kaderden daha bilgili olamaz. - No one can be more wise than destiny.

wise
akıllı

O,şimdi daha yaşlı ve daha akıllıdır. - She is older and wiser now.

O çok güzeldir, daha neyse çok akıllıcadır. - She is very beautiful, and what is more, very wise.

wise
tarzında
wise
{i} alim
wise
tecrübeli
wise
mantıklı

Sanırım o mantıklı olacaktı. - I think that would be wise.

Kötü gün için para biriktirmek mantıklı. - It is wise to save money for a rainy day.

wise
mahir
wise
(Osmanlıca) muttali
wise
akıllıca

Akıllıca kullanılırsa, para çok işe yarar. - If wisely used, money can do much.

Daha akıllıca hareket etmelisin. - You must act more wisely.

wise
{i} yöntem
wise
{i} şekil

Akıllı bir adam bu şekilde hareket etmezdi. - A wise man would not act in that way.

wise
{s} haberi olan
wise
tarz
wise
{s} becerikli
wise
Wise up! Sakın ha! Dikkat et! Gözünü aç!
wise
on this wise bu veçhile
wise
{s} arif, irfan sahibi; bilge, hikmet sahibi
wise
bağlı olarak
wise
bilgi vermek
wise
yönte
English - English
{s} wise
intelligent; clever; smart; cautious; skilled; learned; impudent (slang)
Favorites