Guns don't kill people. People kill people.
- Silahlar insanları öldürmez. İnsanlar insanları öldürür.
According to the CRC, all people under 18 are considered to be children.
- ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir.
I don't care about what they say.
- İnsanların ne dediği umurumda değil.
People are sometimes tempted to eat more than they should.
- İnsanlar bazen yemeleri gerekenden daha fazla yemek isterler.
The whole Earth is a jail for humanity. People haven't yet escaped it.
- Bütün Dünya insanlık için bir hapishanedir. İnsanlar henüz kaçmış değil.
When reading certain comments, people can completely lose faith in humanity.
- Bazı yorumları okurken, insanlar insanlığa olan inançlarını tamamen kaybedebilirler.
All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
- Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
Just when the first human beings will reach Mars remains to be seen.
- Sadece ilk insanların Mars'a ne zaman varacağı zamanla görülecek.
Get these folks some drinks.
- Bu insanlara bazı içecekler alın.
It was a pleasure working with you folks.
- Siz insanlarla çalışmak bir zevkti.
Laughter is a feature of mankind.
- Kahkaha insanların bir özelliğidir.
The first calculating tool of mankind is called an abacus.
- İnsanların ilk hesaplama aracına abaküs denir.
The Masai people drink a mixture of milk and cattle blood.
- Masai insanları, süt ve sığır kanının bir karışımını içerler.
They would compare people to cattle.
- İnsanları öküzle kıyaslarlardı.
In Dutch folklore, kabouters are tiny people who live underground.
- Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır.
Get these folks some drinks.
- Bu insanlara bazı içecekler alın.
Products with GMO are dangerous to human life.
- GDO'lu ürünler insan hayatı için tehlikelidir.
A lot of human deaths are caused by smoking cigarettes.
- İnsan ölümlerinin çoğuna, sigara dumanı neden olmuştur.
Many people worry about paying their bills.
- Bir sürü insan faturalarını ödeme konusunda endişeleniyor.
Today, many people worry about losing their jobs.
- Bugün, bir sürü insan işsiz kalma konusunda endişeleniyor.
All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
- Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
Human beings succeeded in flying into space.
- İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı.
The only thing one never regrets are one's mistakes.
- Bir insanın asla pişman olmayacağı tek şey onun hatalarıdır.
A Japanese person would never do such a thing.
- Bir Japon insanı böyle bir şeyi asla yapmazdı.
Isn't that the most humane punishment for criminals?
- Bu, suçlular için en insancıl ceza değil midir?
Human beings succeeded in flying into space.
- İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı.
As a result, people have got so used to being paid this way that they're uncomfortable with any other.
- Sonuçta, insanlar kendilerine bu şekilde ödeme yapılmasına öyle alışmışlar ki başka türlüsünden rahatsız oluyorlar.
People have different personalities.
- İnsanların farklı kişilikleri var.
The development of the personal computer has revolutionised the way people work, the way they live, and the way they interact with each other.
- Kişisel bilgisayarın gelişmesi insanların çalışma tarzında, yaşama tarzında ve birbirleriyle etkileşime girme tarzında devrim yapmıştır.
All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
- Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
People should be honest with one another.
- İnsanlar birbirlerine karşı dürüst olmalı.
Bitterness and revenge are not part of my character. Life's too short. One shouldn't spend time on bitterness and revenge.
- Acılık ve intikam benim karakterimin bir parçası değildir. Hayat çok kısa. Bir insanın acılık ve intikam üzerine zaman harcamaması gerekir.
You're a terrible judge of character.
- Sen kötü bir insan sarrafısın.
A person's heart is approximately the same size as their fist.
- Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
You are a mean person.
- Sen kötü bir insansın.
The people don't like the birds.
- İnsanlar kuşları sevmiyorlar.
Men, dogs, fish, and birds are all animals.
- İnsanlar, köpekler, ve kuşlar hepsi hayvandır.
Each human being is an individual.
- Her insan bir bireydir.
Poverty is not an accident. Like slavery and apartheid, it is man-made and can be removed by the actions of human beings.
- Yoksulluk tesadüf değildir. Kölelik ve apartheid gibi insan ürünüdür ve insan etkinlikleriyle ortadan kaldırılabilir.
This book says the earliest man-made bridges date back to the New Stone Age.
- Bu kitap en eski insan yapısı köprülerin Yeni Taş Çağına kadar uzandığını söylüyor.
Some people hate to argue.
- Bazı insanlar tartışmaktan nefret ederler.
Some people in the world suffer from hunger.
- Dünyada bazı insanlar, açlıktan çeker.
Mathematics is the most beautiful and most powerful creation of the human spirit.
- Matematik, insan ruhunun en güzel ve en güçlü yaratısıdır.
All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
- Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
We know that all men are mortal.
- Tüm insanların ölümlü olduğunu biliyoruz.
Above the moon, everything is eternal; below, there is nothing save mortality.
- Ayın üstünde, her şey sonsuz; altında, insanoğlu hariç bir şey yok.
Music is a common speech for humanity.
- Müzik insanlık için ortak bir dildir.
You should work in the interests of humanity.
- İnsanlığın çıkarları için çalışmalısın.
Eating animals is not that different from anthropophagy or cannibalism.
- Hayvanları yeme, insan yeme ve yamyamlıktan o kadar farklı değildir.
What anthropoid would your girlfriend be most like? What a question... Well, um... An orangutan, I guess.
- Kız arkadaşını en çok hangi insansı maymuna benzetirdin? Ne biçim bir soru ... Peki, um ...Sanırım, bir orangutan.
He is a very forgetful fellow.
- O, çok unutkan bir insandır.
Human beings are social creatures.
- İnsanlar sosyal yaratıklardır.
I'm a creature of habit.
- Ben bir alışkanlıkların insanıyım.