incredible; not to be believed

listen to the pronunciation of incredible; not to be believed
English - Turkish

Definition of incredible; not to be believed in English Turkish dictionary

unbelievable
inanılmaz

O bana tamamen inanılmaz bir hikaye anlattı. - He told me a completely unbelievable story.

Takım ruhu inanılmazdı, hepimiz birlikte bunun içindeydik. - The team spirit was unbelievable, we were all in this together.

unbelievable
şaşırtıcı

Evet, o şaşırtıcıydı. İnanılmaz! - Yes, that was amazing. Unbelievable!

unbelievable
akla sığmamak
unbelievable
akla sığmaz
unbelievable
Akıl almaz akla sığmayan, akıl ermez
not to be
olmamak

Yeni bir bloğa başladım. Başlangıçta çok sayıda blog yapan ve sonra blog yapmaktan vazgeçen insanlardan biri olmamak için elimden geleni yapacağım. - I started a new blog. I'll do my best not to be one of those people who blogs a lot right at the start and then quits blogging.

Olmak ya da olmamak; O büyük bir sorun. - To be or not to be; That is a big question.

unbelievable
{s} akıl almaz
unbelievable
akla sığmayan
English - English
unbelievable
incredible; not to be believed
Favorites