Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

in person, in preference, singly

listen to the pronunciation of in person, in preference, singly
English - Turkish

Definition of in person, in preference, singly in English Turkish dictionary

personally
şahsen

Tom'la şahsen konuşmam lâzım. - I need to speak to Tom personally.

Şahsen ben kürtaja karşı olduğumu söylüyorum. - I tell you that I am personally against abortion.

personally
kişilik olarak
personally
kendi
personally
kişisel olarak

Tom onu kişisel olarak almadı. - Tom didn't take it personally.

Kişisel olarak sizi ziyaret edeceğim. - I'll personally visit you.

personally
kişi olarak
personally
bizzat

Onu bizzat alıyor gibi görünüyordu. - Tom seemed to take it personally.

Ben sadece bizzat öldürdüğüm ve parçaladığım hayvanlardan et yerim. - I only eat meat from animals that I have personally killed and butchered.

personally
bana kalırsa
personally
kanımca
personally
kendine gelince
English - English
{a} personally