Definition of in chief in English Turkish dictionary
- en önemli
- baş
- asıl
- mainly
- çoğunlukla
Alzheimer hastalığı çoğunlukla 60 yaşından fazla olan insanları etkiler.
-Alzheimer's disease affects mainly people older than 60 years.
Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.
-Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.
- mainly
- en çok
- mainly
- esasen
- mainly
- başlıca
Otistik insanların yalnızca yaklaşık yüzde 15'i işgücündedir, başlıca nedeni insanların onlar hakkındaki büyük peşin hükümleridir.
-Only about 15 per cent of people with autism are in the workforce, mainly because people are so judgemental about them.
- mainly
- z. en çok: His support comes mainly from the provinces. Onu destekleyenlerin çoğu taşralı
- mainly
- çoğu
Alzheimer hastalığı çoğunlukla 60 yaşından fazla olan insanları etkiler.
-Alzheimer's disease affects mainly people older than 60 years.
O şirket çoğunlukla ithal mallar işiyle ilgilenir.
-That company deals mainly in imported goods.
Related Terms
Definition of in chief in English English dictionary
- A case "in chief" is the stage during trial in which the party with the burden of proof presents supporting evidence
- mainly
- indicating the head of a staff; "editor-in-chief"
Turkish pronunciation
în çifPronunciation
Resimler
Videos
... president's office with the chief publishers. ...
... safe. That's its most basic function. And as commander in chief, that is something that ...