in case of necessity

listen to the pronunciation of in case of necessity
English - Turkish
(Kanun) icabında
(Kanun) icap ederse
icabederse
lüzum halinde
(Kanun) ihtiyaç durumunda
(Ticaret) ihtiyaç vukuunda
gerek duyulursa
gereklilik halinde
in case of
halinde

Kırmızı lamba tehlike halinde yanar. - The red lamp lights up in case of danger.

Zorluk olması halinde, sorabilirsin. - In case of whatever difficulty, you may ask.

in case of
olması halinde

Zorluk olması halinde, sorabilirsin. - In case of whatever difficulty, you may ask.

Yangın olması halinde bu butona bas! - Push this button in case of fire!

in case of
durumunda

Yangın durumunda, bu düğmeye basın. - In case of fire, press this button.

Yangın durumunda, 119'u çevir. - In case of fire, dial 119.

in case of
vukuu halinde
in case of
(Konuşma Dili) koşulunda
in case of
takdirde

Yangın olduğu takdirde bu butona bas! - Push this button in case of fire!

in case of
olduğu taktirde
in case of
olursa

Yangın olursa diye el altında her zaman bir kova su bulundur. - Always keep a bucket of water handy, in case of fire.

Sorun olursa, lütfen beni arayın. - In case of trouble, please call me.

in case of
-dığı takdirde
in case of
anında
in case of
durumunda. durum anında. or: in case of emergency break the windows: Acil durumda camları kırınız
in case of
halinde: In case of fire press this button. Yangın anında bu düğmeye basın. in case of emergency acil durumda
in case of
olduğu takdirde

Yangın olduğu takdirde bu butona bas! - Push this button in case of fire!

in case of necessity

    Hyphenation

    in case of ne·ces·si·ty

    Turkish pronunciation

    în keys ıv nısesıti

    Pronunciation

    /ən ˈkās əv nəˈsesətē/ /ɪn ˈkeɪs əv nəˈsɛsətiː/
Favorites