in bridge: bid (one's partner's suit) at a higher level

listen to the pronunciation of in bridge: bid (one's partner's suit) at a higher level
English - Turkish

Definition of in bridge: bid (one's partner's suit) at a higher level in English Turkish dictionary

raise
büyütmek (çocuk)
raise
{f} artırmak
raise
{f} yetiştirmek

Bu, çocukları yetiştirmek için iyi bir yer olurdu. - This would be a good place to raise kids.

Tom ve Mary et için tavşan yetiştirmektedir. - Tom and Mary raise rabbits for meat.

raise
{i} yükselme

O yükselmeyi hak ediyorum. - I deserve that raise.

raise
{i} çıkıntı
raise
{f} zam yapmak
raise
bir araya getirmek
raise
şardonlamak
raise
(Teknik,Tekstil) tüylendirmek
raise
refetmek
raise
büyütmek

Sen hapishanedeydin bu yüzden çocuklarımızı kendim büyütmek zorunda kaldım. - You were in prison, so I had to raise our children by myself.

Bekar bir anne için iki işte çalışmak ve 5 çocuk büyütmekten daha ne zor olabilir? - What's harder than for a single mother to work 2 jobs and raise 5 kids?

raise
öndürmek
raise
{f} neden olmak
raise
(isim) çıkıntı, kabartı, yükselme, artış, zam, yokuş, rampa
raise
{f} kabartmak
raise
{f} son vermek
raise
toplamak besleyip üretmek
raise
ses yükseltmek
raise
(fiil) kabartmak, kaldırmak, artırmak, yükseltmek, dikmek, ayağa kaldırmak, yol açmak, neden olmak, toplamak, yetiştirmek, büyütmek, beslemek, zam yapmak, son vermek, ruh çağırmak, karayı görmek
English - English
raise
in bridge: bid (one's partner's suit) at a higher level
Favorites