Definition of in any way whatsoever in English Turkish dictionary
- anyway
- neyse
Her neyse, asla bilmeyeceksin.
-Anyway, you'll never know.
Her neyse, ben elimden geleni yaptım.
-Anyway, I did my best.
- anyway
- her neyse
Her neyse, ben elimden geleni yaptım.
-Anyway, I did my best.
Her neyse, asla bilmeyeceksin.
-Anyway, you'll never know.
- anyway
- nasıl olsa
Nasıl olsa, ondan hoşlanmıyorum.
-Anyway, I don't like it.
Nasıl olsa çok aç değildim.
-I wasn't very hungry anyway.
- anyway
- herhangi bir şekilde
Yağmur yağıyor ama herhangi bir şekilde gideceğiz.
-It's raining, but we'll go anyway.
Onu herhangi bir şekilde yapmayı planlıyorsan, ne kadar erken olursa, o kadar iyi.
-If you're planning on doing it anyway, the sooner, the better.
- anyway
- her halükârda
Her halükârda, sadece yağmur durursa, sonra dışarı çıkabiliriz.
-Anyway, if it just stops raining, then we might be able to go out.
Her halükarda, onu kesinlikle yeniden görmek zorundayım.
-Anyway, I've definitely got to see her again.
- anyway
- zaten
Zaten ondan asla hoşlanmadım.
-I never liked that one anyway.
Yorgunum, ama zaten gidiyorum.
-I'm tired, but I'm going anyway.
- anyway
- her durumda
Neden her durumda burada olmak zorundayım?
-Why do I have to be here anyway?
- anyway
- ne olursa olsun
Ne olursa olsun gitmek istemedim.
-I didn't want to go anyway.
- anyway
- yine de
Biz itiraz ettik ama o yine de dışarı gitti.
-We objected, but she went out anyway.
Hayırlısı diyelim yine de.
-Let's hope for the best anyway.
- in any way
- herhangi bir yolla
- anyway
- yine de/neyse
- anyway
- dalgacı bir şekilde
- anyway
- dikkatsizce
- anyway
- hangi şartlar altında olursa olsun
- anyway
- ne ise
- in any way
- (deyim) herhangi bir sekilde
Related Terms
Definition of in any way whatsoever in English English dictionary
- anyway