Yemekten sonraki konuşmalarında, onlar politikadan bahsettiler.
 - In their discourse after dinner, they talked about politics.
Tom ve Mary üniversiteden mezun olduktan sonraki hafta evlendiler.
 - Tom and Mary got married the week after they graduated from college.
Biz onun arkasından odaya girdik.
 - We entered the room after him.
Bir grup çocuk tavşanın arkasından koştu.
 - A bunch of children ran after the rabbit.
O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi.
 - He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.
O, kötü bir soğuk algınlığı yüzünden yatakta olan kızkardeşine baktı.
 - She looked after her sister, who was in bed with a bad cold.
Ann genellikle okul sonrası tenis oynuyor.
 - Ann often plays tennis after school.
Tom dün gece üçten sonrasına kadar uyuyamadı.
 - Tom couldn't get to sleep till after three last night.
O cumartesi öğleden sonraları ne yapıyor?
 - What does he do on Saturday afternoons?
Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok.
 - We have no classes on Wednesday afternoons.
Tom, o günkü olaylar hakkında yazdıktan sonra günlüğü kapattı.
 - Tom closed his diary after writing about that day's events.
Biz okuldan sonra her zaman birçok şey hakkında konuştuk.
 - We always talked about a lot of things after school.
Hava tahminine göre bu öğleden sonra yağmurlu olacaktı ama öyle olmadı.
 - The weather forecast said that it would rain this afternoon, but it didn't.
Onun görevi çocuklara bakmaktı.
 - Her duty was to look after the children.
Fırtınadan sonra gelen sakinlik.
 - The calm that comes after the storm.
a painting after Leonardo da Vinci.