illustration search example

listen to the pronunciation of illustration search example
English - Turkish

Definition of illustration search example in English Turkish dictionary

women
kadınlar

Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar. - Japanese women carry their babies on their backs.

Kadınlar gerçekten ellerinden geleni yaptılar. - The women really gave it their utmost.

children
çocuklar

O, çocuklarını kendi etrafına topladı. - He gathered his children around him.

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar. - Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.

women
kadın

Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar. - Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.

Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar. - Japanese women carry their babies on their backs.

men
adam

Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı. - Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.

Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü. - Dima slept with 25 men in one night and then killed them.

children
i., çoğ., bak. child
children
çocuk

Larry Ewing evli ve iki çocuk babasıdır. - Larry Ewing is married and the father of two children.

Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi. - It seems that the children will have to sleep on the floor.

men
insan/erkek/adam
children
çocukları

Çocuklarımızın güvenliği için, lütfen yetişkin sitelerine girmeyin. - For our children to be safe, please do not enter adult sites.

Çocukları çantaya koymayın. - Don't put children into the bag.

children
(Bilgisayar) alttakiler
children
döl döş
women
kadın milleti
men
(Tıp) Her ay tekrarlayan uterus kanaması (adet) anlamına önek
groups
gruplar

Küçük gruplar halinde ödev üzerinde çalışın. - Work on the assignment in small groups.

O, birçok gruplara konuşmalar yaptı. - He made speeches to many groups.

men
erkek

Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar. - Those young men are independent of their parents.

Biz, erkekler kadınları beklemeye alışığız. - We men are used to waiting for the women.

children
childs
women
i., çoğ., bak. woman
English - English
photographs
men
children
women
groups
illustration search example

    Hyphenation

    il·lus·tra·tion search ex·am·ple

    Turkish pronunciation

    îlıstreyşın sırç îgzämpıl

    Pronunciation

    /ˌələsˈtrāsʜən ˈsərʧ əgˈzampəl/ /ˌɪləsˈtreɪʃən ˈsɜrʧ ɪɡˈzæmpəl/
Favorites