Turkish - English
Definition of iki yüzlülük in Turkish English dictionary
- cant
- insincerity
- hypocrisy
Hypocrisy is everywhere.
-İki yüzlülük her yerde.
Politics is hypocrisy.
-Politika iki yüzlülüktür.
- ambidexterity
- disingenuousness
- dissimulation
- doubleness
- double-dealing
- duplicity
- lip service
- two facedness
- double dealing
- iki yüzlülük etmek
- cant
- iki yüzlülük yapmak
- dissimulate
- ikiyüzlülük
- double dealing
- ikiyüzlülük
- cant
- ikiyüzlülük
- hypocrisy
I'm sick of the hypocrisy.
-İkiyüzlülükten bıktım.
This is pure hypocrisy!
-Bu saf ikiyüzlülüktür!
- ikiyüzlülük
- dissimulation
- ikiyüzlülük
- hyprocrisy
- iki yüz
- two hundred
No man can live to be two hundred years old.
-Hiç kimse iki yüz yaşına kadar yaşayamaz.
There are as many as two hundred cherry trees in this park.
-Bu parkta iki yüz kadar çok sayıda kiraz ağaçları vardır.
- iki yüz
- tenscore
- ikiyüzlülük
- hypocrisy, two-facedness
- ikiyüzlülük
- hypocrisy, two-facedness, double-dealing
- ikiyüzlülük
- dissimulate
- ikiyüzlülük
- pharisaic,ical
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of iki yüzlülük in Turkish Turkish dictionary
- ikiyüzlülük
- İkiyüzlü olma durumu, riyakârlık, mürailik
- ikiyüzlülük
- İkiyüzlü olma durumu, riyakârlık, mürailik: "Mademki ... her baktığı insanın ciğerini dahi okuyordu, nasıl olup da etrafını saran mideci dalkavukların ikiyüzlülüğünü anlayamıyordu?"- H. Taner
- İkiyüzlülük
- mürailik
Related Terms
iki yüzlülük
Hyphenation
i·ki yüz·lü·lükResimler
History
Favorites