Turkish - English
Definition of i̇zci in Turkish English dictionary
- izci
- boy scout
Tom isn't a boy scout.
-Tom bir erkek izci değil.
You can't be a Boy Scout, but you could be a Girl Scout.
-Sen bir erkek izci olamazsın ama bir Kız izci olabilirsin.
- izci
- scout
You can't be a Boy Scout, but you could be a Girl Scout.
-Sen bir erkek izci olamazsın ama bir Kız izci olabilirsin.
Tom was an Eagle Scout.
-Tom bir kartal izciydi.
- izci
- tracker
- izci
- girl guide
- izci
- boy scout; girl scout
- izci
- (ergin) rover
- izci
- boy scout, scout; girl guide, guide, girl scout
- kız izci
- girl scout
She's selling Girl Scout cookies.
-O, kız izci kurabiyeleri satıyor.
You can't be a Boy Scout, but you could be a Girl Scout.
-Sen bir erkek izci olamazsın ama bir Kız izci olabilirsin.
- izci
- cub
- küçük yaşta izci çocuk
- Boy Scout at a young age
- amerika'da kız izci topluluğu
- campfire girls
- izci başkanı
- scoutmaster
- izci grubu
- troop
- izci grubu
- crew
- izci küçük kız
- brownie
- izci kız
- camp girl
- izci kız
- (yetişkin) ranger
- izci toplantısı
- jamboree
- izci topluluğu
- camporee
- kız izci
- girl guide
- yeni izci
- tenderfoot
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of i̇zci in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) KEŞŞAF
- izci
- İz güderek aradığını bulabilen kimse, keşşaf
- izci
- Dayanışma ve yardımlaşma duygularını geliştirmek, ruhça ve bedence güçlendirilmek için kamplarda ve okullarda eğitilen genç: "Tam bu sırada, sokağın başından bir izci alayı sökün etti."- Y. K. Karaosmanoğlu
- izci
- Dayanışma ve yardımlaşma duygularını geliştirmek, ruhça ve bedence güçlendirilmek için kamplarda ve okullarda eğitilen genç