i̇çmeler

listen to the pronunciation of i̇çmeler
Turkish - English

Definition of i̇çmeler in Turkish English dictionary

içmeler
spa
içmeler
mineral springs
içmeler
health spa
içme
swig

If I don't drink a swig of water, I can't swallow these tablets. - Eğer bir yudum su içmezsem bu hapları yutamam.

içme
drinking

We have to stop him from drinking any more. - Artık onu, içmekten alıkoymalıyız.

It's possible that the drinking water has chlorine, lead, or similar contaminants in it. - İçme suyunda klor, kurşun ya da benzer kirletici madde bulunması mümkün.

içme
drinking; mineral spring
içme
potation
içme
absorb

Absorbing information on the internet is like drinking water from a fire hydrant. - İnternette bilgi çekmek yangın musluğundan su içmek gibidir.

Turkish - Turkish
içmece
içmeler
İçinde birtakım mineraller ve tuzlar bulunan, suyu ilâç olarak ve çoğunlukla iç sürdürmek için içilen kaynak
içme
İçmek işi: "Lokantaya bir iki kadeh rakı içmeye giderdi."- A. Ş. Hisar. İçmeler
içme
bakınız: İçmeler
içme
İçmek işi
İçme
(Osmanlı Dönemi) CEZB
İçme
(Osmanlı Dönemi) İGTİLAL
i̇çmeler
Favorites