iç işleri

listen to the pronunciation of iç işleri
Turkish - English
internal affairs

That country intervened in the internal affairs of our nation. - O ülke, ulusumuzun iç işlerine karıştı.

They shouldn't intervene in the internal affairs of another state. - Onlar başka bir devletin iç işlerine karışmamalıdır.

A division of a law enforcement agency investigating incidents and plausible suspicions of lawbreaking and professional misconduct attributed to officers on the force
events or activities which occur within a body (or country, organization, etc.)
işleri
interior
işleri
internal affairs

No country should interfere in another country's internal affairs. - Hiçbir ülkenin başka bir ülkenin içişlerine müdahale etmemesi gerekir.

He has a good knowledge of the internal affairs of Japan. - O, Japonya'nın içişleri hakkında iyi bir bilgiye sahip.

iç iş
internal work
işleri
internal affairs, home affairs
işleri
internalaffairs