iç-içe

listen to the pronunciation of iç-içe
Turkish - English
(Jeoloji) concentric
(Bilgisayar) nested
e
(Bilgisayar) nested
e
(İnşaat) intimate
e
one within the other
Turkish - Turkish
Biri ötekinin içinde veya birine ötekinden geçilen: "Zincirlerin ucunda da bir saçaklı süs, iç içe birkaç halka..."- Ç. Altan
Birbirinin içinde, karışık bir durumda, birbirine çok yakın: "İç içe sarı, kızıl, mor ve dumanlı dağlar."- H. E. Adıvar
Biri ötekinin içinde veya birine ötekinden geçilen
Birbirinin içinde, karışık bir durumda, birbirine çok yakın
English - Turkish
Öne within the other
iç-içe
Favorites