hobi̇

listen to the pronunciation of hobi̇
Turkish - English

Definition of hobi̇ in Turkish English dictionary

hobi
hobby

My father's hobby is growing roses. - Babamın hobisi gül yetiştirmektir.

Bird watching is a nice hobby. - Kuş gözlemciliği güzel bir hobi.

hobi
passtime
hobi
avocation
hobi
pastime

My pastime is reading. - Benim hobim okumaktır.

What's your favourite pastime? - En sevdiğiniz hobiniz nedir?

hobi alanı
hobby space
hobi balıkçılığı
recreational fishing
hobi olarak yapan kimse
hobbyist
Hobi
avocational
ilgilenmek (hobi vb)
start on
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) ing. Her zamanki çalışmaların haricinde yer alan dinlendirici bir merak veya işlem. Severek yapılan iş, vakit geçirme yolu
hobi
Görev ve meslek çalışması dışında severek yapılan, dinlendirici, oyalayıcı uğraş, düşkü: "Meslek dışında biricik merakı, kendi tabiriyle hobisi fotoğrafçılıktı."- H. Taner
hobi
Düşkü, aşırı ölçüde uğraşı alanı
hobi
Düşkü
hobi̇
Favorites