hoşgörü

listen to the pronunciation of hoşgörü
Turkish - English
tolerance

I have no tolerance of cowards. - Korkaklara hiçbir hoşgörüm yok.

Drugs can cause both dependency and tolerance. - İlaçlar hem bağımlılık hem de hoşgörüye sebep olabilir.

toleration
indulgence

Thank you for your indulgence. - Hoşgörününüz için size teşekkür ederim.

tolerance, toleration, indulgence, forbearance tolerans
connivance
forbearance

Do not mistake patience for forbearance. - Sabrı hoşgörü ile karıştırmayın.

lenience
discretion
leniency

I thank you for your leniency. - Hoşgörün için sana teşekkür ederim.

allowance
clemency
complaisance
latitude
sufferance
mellowness
niceism
dinde hoşgörü
latitudinarianism
fazla hoşgörü
overindulgence
toplumsal hoşgörü
social tolerance
Turkish - Turkish
(Hayvan Bilim, Zooloji) insanları anlamak güleryüzlü olmak
Her şeyi anlayışla karşılayarak olabildiği kadar hoş görme durumu, müsamaha, tolerans
Her şeyi anlayışla karşılayarak olabildiği kadar hoş görme durumu, müsamaha, tolerans: "Pek az kimseye göstermiş olduğu bir hoşgörüden yararlandım."- A. Ş. Hisar
Bir boksörün ağırlık sınıfındaki ağırlığının kabul edilecek kadar azlığı veya çokluğu
tolerans
hoşgörü
Favorites