hiza

listen to the pronunciation of hiza
Turkish - English
alignment
line, level, alignment
(Askeriye) alignment, alinement
linage
level
line
line, level (to which something is adjusted)
levelness
align

Maybe the stars were not properly aligned. - Belki de yıldızlar uygun şekilde hizalanmış değildi.

evlerin hiza çizgisi
row
English - English
Knee or lap
Knee
Turkish - Turkish
Aynı doğrultuda bulunma durumu
Bir çizgide bulunma
Doğru bir çizgi üzerinde bulunma durumu
Doğru bir çizgi üzerinde bulunma durumu: "Çarşafların kenarları perdelerle bir hizada mıydı?."- M. C. Kuntay
(Osmanlı Dönemi) TİLKA'
HİZA
(Osmanlı Dönemi) Bir şeyin karşısı, mukabili. Bir doğru çizginin devamı ile hâsıl olan cihet, düzlük, sıra
HİZA
(Osmanlı Dönemi) Devenin ve atın ayakları altında yere bastığı yerler
HİZA
(Osmanlı Dönemi) Taraf
HİZA
(Osmanlı Dönemi) Nalin
hiza
Favorites