Tom Mary'nin arabasına zorla girdi ve sürücü koltuğunun altında gizli olan şeyi çaldı.
- Tom broke into Mary's car and stole what was hidden under the driver's seat.
Tom bahçesinde gizli bir yedek anahtar bulundurur.
- Tom keeps a spare key hidden in his garden.
Tom'un arkasında saklı bir şeyi var.
- Tom has something hidden behind his back.
Orada saklı hazineler olduğu dedikodusu yapılıyor.
- It is rumored there are treasures hidden there.
Kedi çalıların içinde gizlenmiş yatıyordu.
- The cat lay hidden in the bushes.
Duvarlar sarmaşık tarafından gizlenmiştir.
- The walls are hidden by ivy.
Duvarlar sarmaşık tarafından gizlenmiştir.
- The walls are hidden by ivy.
Şimdi, dağ bulutlar tarafından gizlenmiştir.
- Now the mountain is hidden by the clouds.
hidden talents.
... hidden dangers. ...
... public, and subject to scrutiny so that defects can be discovered, so that hidden features ...