Definition of hiçbiri in Turkish English dictionary
- none
I hope that none of them got into an accident.
- Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
None of my classmates live near here.
- Sınıf arkadaşlarımdan hiçbiri buraya yakın yaşamazlar.
- neither
Tom said that neither one of his parents had ever been to Boston.
- Tom ebeveynlerinden hiçbirinin Boston'da bulunmadığını söyledi.
He speaks only English and German, neither of which I understand.
- O, sadece İngilizce ve Almanca konuşur, onlardan hiçbirini anlamam.
- none of them
None of them are present.
- Onlardan hiçbiri mevcut değil.
I hope that none of them got into an accident.
- Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- no one
No one of the Greeks was better in battles than Achilles.
- Yunanların hiçbiri savaşlarda Aşil'den daha iyi değildi.
No one ate any of the cookies that I made.
- Hiç kimse yaptığım kurabiyelerden hiçbirini yemedi.
- (used with a negative verb) none of them, not one of them
- either
I don't know either of them.
- Onlardan hiçbirini tanımıyorum.
I don't like either hat.
- Şapkaların hiçbirinden hoşlanmıyorum.
- nothing
He had done everything to satisfy his beloved's desires, but nothing worked.
- O, sevgilisinin arzuların tatmin etmek için her şeyi yaptı ama hiçbiri işe yaramadı.
It's either everything or nothing.
- Ya hepsi, ya da hiçbiri.
- (Bilgisayar) not one of
- nerdeyse hiçbiri
- almost none of
