heyecanlandırma

listen to the pronunciation of heyecanlandırma
Turkish - English
excitation
exciting
titillation
heyecanlandırmak
excite
heyecanlandırmak
{f} stir
heyecanlandırmak
turn somebody on
heyecanlandırmak
take someone's breath away
heyecanlandırmak
(deyim) stir the blood
heyecanlandırmak
(deyim) stir one's blood
heyecanlandırmak
work
heyecanlandırmak
psych out
heyecanlan
{f} thrill

Tom doesn't look thrilled. - Tom heyecanlanmış görünmüyor.

He's thrilled with his new job. - O, yeni işinde heyecanlanıyor.

heyecanlan
{f} thrilled

My cat is thrilled with joy when she gets fish for dinner. - Kedi akşam yemeği için balık aldığında sevinçten heyecanlandı.

Everybody was thrilled by his story. - Herkes onun hikayesi tarafından çok heyecanlandı.

heyecanlan
{f} thrilling
heyecanlan
{f} twittering
heyecanlan
twitter
heyecanlandırmak
windfall
heyecanlandırmak
electrify
heyecanlandırmak
thrill
heyecanlandırmak
send
heyecanlandırmak
take one's breath away
heyecanlandırmak
take sb's breath away
heyecanlandırmak
warm
heyecanlandırmak
titillate
heyecanlandırmak
turn on
heyecanlandırmak
emote
heyecanlandırmak
fire
heyecanlandırmak
emotionalize
Heyecanlandırmak
excitate
heyecanlandırmak
impassion
heyecanlandırmak
unsettle
heyecanlandırmak
to excite, to thrill; (cinsel açıdan) to turn sb on, to titillate
heyecanlandırmak
sweep away
heyecanlandırmak
warm up
heyecanlandırmak
ferment
heyecanlandırmak
key up
heyecanlandırmak
sweep off
heyecanlandırmak
stir up
heyecanlandırmak
exalt
heyecanlandırmak
carry away
heyecanlandırmak
tickle up
heyecanlandırmak
hot up
heyecanlandırmak
inebriate
heyecanlandırmak
transport
heyecanlandırmak
spike
heyecanlandırmak
flush
heyecanlandırmak
to excite, get (someone) excited; to agitate, get (someone) agitated
heyecanlandırmak
work up
heyecanlandırmak
wind up
heyecanlandırmak
hype
heyecanlandırmak
{f} agitate
Turkish - Turkish
Heyecanlandırmak işi
(Hukuk) TEHEYYÜÇ
heyecanlandırmak
Heyecan duymasına sebep olmak
heyecanlandırma
Favorites