Tom was well prepared for the exam.
- Tom sınav için iyi hazırlandı.
Rebel forces prepared to fight.
- İsyancı kuvvetler döğüşmek için hazırlandı.
The journalist interviewed an eye-witness who was not prepared to disclose his identity.
He prepared his speech very carefully.
- Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
The cook prepares different dishes every day.
- Aşçı her gün farklı yemekler hazırlar.
He was in charge of preparing a magazine for publication.
- O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.
Magdalena and Lech are preparing for their Polish exams.
- Magdalena ve Lech, Lehçe sınavlarına hazırlanıyorlar.
He has drawn up a will.
- O, bir vasiyetname hazırladı.
She prepared the meal in a very short time.
- O, çok kısa bir sürede yemeği hazırladı.
He prepared his speech very carefully.
- Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.