English - Turkish
Definition of having to do with or arranged in a series in English Turkish dictionary
- serial
- ünalgı
- serial
- tefrika
- serial
- sınalgı dizi
- serial
- Televizyon, radyo, gazete ya da dergide yayınlanan dizi
- serial
- serial number seri numarası
- serial
- dizisel seri
- serial
- {s} birbirini izleyen
- serial
- {s} tefrika halinde yayımlanan, devamı olan
- serial
- {s} sıralı
- serial
- (sıfat) birbirini izleyen, seri, sıralı, seri halinde, art arda
- serial
- (Tıp) Seri halinde, devamlı
- serial
- {s} seri halinde olan
- serial
- {s} seri halinde
- serial
- tefrika halinde yayımlanan
- serial
- {s} art arda
- serial
- (isim) seri, dizi, dizi olarak yayınlanan öykü
- serial
- serially tefrika halinde
- serial
- {i} dizi olarak yayınlanan öykü
- serial
- {i} dizi
Bizim yeni polisiye dizimiz bu akşam saat 7.30'da başlıyor.
-Our new serial thriller begins at 7.30 this evening.
Bazı insanlar her akşam televizyon dizilerini izlediler.
-Some people watched TV serials every evening.
Related Terms
English - English
Definition of having to do with or arranged in a series in English English dictionary
- serial
The serial killer had a string of victims across seven states.
- to do with
- Related or relevant to
She says she doesn't want anything to do with him anymore.
Related Terms
having to do with or arranged in a series
Hyphenation
ha·ving to do with or ar·ranged in a se·riesTurkish pronunciation
hävîng tı du wîdh ır ıreyncd în ı sîrizPronunciation
/ˈhavəɴɢ tə ˈdo͞o wəᴛʜ ər ərˈānʤd ən ə ˈsərēz/ /ˈhævɪŋ tə ˈduː wɪð ɜr ɜrˈeɪnʤd ɪn ə ˈsɪriːz/
Resimler
Favorites