English - Turkish
Definition of having the power of choice in English Turkish dictionary
- selective
- seçmeli
- selective
- seçici
Tom'un seçici işitmesi var.
-Tom has selective hearing.
Kendinizi ve ailenizi televizyonun ters etkilerinden korumanın yolu, izlediğiniz programlar için daha seçici olmaktır.
-The way to protect yourself and your family from being adversely affected by television is to be more selective of the programmes you watch.
- selective
- ayıran seçici
- selective
- amaç
- selective
- (Biyokimya) seçimli
- selective
- (İnşaat) seçimsel
- selective
- {s} ayıran
- selective
- {s} selektif
- selective
- telsiz telgrafta birkaç haberi bir arada gönderme sistemineselective service kura ile askerlik
Related Terms
English - English
Definition of having the power of choice in English English dictionary
- selective
having the power of choice
Hyphenation
ha·ving the po·wer of choiceTurkish pronunciation
hävîng dhi pauır ıv çoysPronunciation
/ˈhavəɴɢ ᴛʜē ˈpouər əv ˈʧois/ /ˈhævɪŋ ðiː ˈpaʊɜr əv ˈʧɔɪs/
Resimler
History
Favorites