Teklif ettiğine alternatif yok mudur?
- Is there no alternative to what you propose?
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Geri çekilmekten başka seçenekleri yoktu.
- They had no alternative but to retreat.
Bana seçenek bırakmıyorsun.
- You leave me no alternative.
Çalışmaktan başka alternatifimiz yok.
- We have no alternative but to work.
Aklınızda bulunsun, bu koşullar altında başka bir alıcı bulmaktan başka alternatifimiz yok.
- Bear in mind that, under such circumstances, we have no alternative but to find another buyer.
Diğer alternatiflerin ihtimalini düşünmek için zerre kadar istekli olmadığına inanamıyorum.
- I can't believe that you aren't at least willing to consider the possibility of other alternatives.
Diğer alternatifleri dikkate aldın mı?
- Did you consider other alternatives?
Tom şu ana kadar birden fazla iş teklifi aldı.
- Tom certainly has had more than one job offer by now.
Tom'un birden fazla kız arkadaşı var mı?
- Does Tom have more than one girlfriend?