English - Turkish
Definition of having a handicap in English Turkish dictionary
- handicapped
- {s} özürlü
Emi özürlü bir adama yerini verdi.
-Emi gave her seat to a handicapped man.
O kötü işitmekten özürlü.
-She is handicapped by poor hearing.
- handicapped
- özürlüler
O, özürlülere yardım etmek için hayatını adadı.
-She devoted her life to helping the handicapped.
Gönüllüler özürlülerin yararına bağış topladı.
-Volunteers collected donations for the benefit of the handicapped.
- handicapped
- aksak
- handicapped
- {f} engelle
- handicapped
- topal
- handicapped
- handikaplı
- handicapped
- (Tıp) Normal hareket ve davranışlarında kusurlar bulunan kimseler için kullanılan bir deyim, geri zekalı
- handicapped
- {s} sakat
- handicapped
- {s} yetersiz
- handicapped
- engellenmiş
Related Terms
English - English
Definition of having a handicap in English English dictionary
- handicapped
having a handicap
Hyphenation
ha·ving a hand·i·capTurkish pronunciation
hävîng ı händikäpPronunciation
/ˈhavəɴɢ ə ˈhandēˌkap/ /ˈhævɪŋ ə ˈhændiːˌkæp/
Resimler
History
Favorites