haselnuss

listen to the pronunciation of haselnuss
German - Turkish
sse {'ha: zılnus} e fındık
sse e. 'ha: zılnus fındık
fındıklı
fındık

Sincaplar fındık yer. - Eichhörnchen fressen Haselnüsse.

Bir çantada yulaf, diğerlerinde fındık var. - In einer Tasche ist Hafer, in der anderen sind Haselnüsse.

Haselnuß
[die] fındık
English - Turkish

Definition of haselnuss in English Turkish dictionary

hazelnut
{i} fındık

Sincap gözlerini kapattı ve fındıkları saymaya başladı. - The squirrel closed its eyes and began to count hazelnuts.

Fındık sonbaharın ortasında hasat edilir. - Hazelnuts are harvested in mid-autumn.

cobnut
fındık
cobnut
{i} iri fındık
cobnut
(isim) iri fındık
cobnut
fındık ağac
filbert
{i} fındık
filbert
{i} fındık ağacı
filbert
Corylus avellana
hazelnut
(isim) fındık
German - English
filbert nut
hazelnut

The squirrel ate the hazelnuts. - Das Eichhörnchen fraß die Haselnüsse.

Squirrels eat hazelnuts. - Eichhörnchen fressen Haselnüsse.

cobnut
hazel-nut
filbert
Chinesische Haselnuss (Litchi chinensis)
litchi tree
Chinesische Haselnuss (Litchi chinensis)
lychee tree