Turkish - English
Definition of hasıla in Turkish English dictionary
- result, product
- result, outcome
- proceeds
- (Ticaret) output
- (Ticaret) product
- (Ticaret) yield
- cari hasıla
- (Ticaret) current yield
- milli hasıla
- (Ticaret) national output
- milli hasıla
- national income
- gayrisafi milli hasıla
- (Ekonomi) Gross national product
- gayrisafi yerli hasıla
- (Ekonomi) Gross domestic product
- Gayri Safi Milli Hasıla
- (Hukuk) (GSMH) Gross National Product (GNP)
- Gayri Safi Yurtiçi Hasıla
- (Hukuk) Gross Domestic Product (GDP)
- kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla
- (Hukuk) GDP per head
- nominal ulusal hasıla
- (Ticaret) nominal national output
- reel hasıla
- (Ticaret) real output
- reel net ulusal hasıla
- (Ticaret) real nnp
- toplam hasıla
- (Ticaret) total output
- toplam hasıla
- (Ticaret) total product
- ulusal hasıla
- (Ticaret) national product
- ulusal hasıla
- (Ticaret) total output
- ulusal hasıla boşluğu
- (Ticaret) national output gap
Related Terms
English - English
Definition of hasıla in English English dictionary
- gayrı safi yurtiçi hasıla
- Gross domestic product
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of hasıla in Turkish Turkish dictionary
- Bir işten elde edilen sonuç
- HASILA
- (Hukuk) Verim, ürün
- Gayri Safi Yurtiçi Hasıla
- (Ekonomi) Bir ülkenin gayri safi yurtiçi hasılası (GSYİH), ekonomik büyüklüğünün birkaç ölçütünden biridir. GSYİH, GSMH'den farklı olarak, bir ülke sınırları içerisinde belli bir zaman içinde, üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin para birimi cinsinden değeridir
- gayrisafi milli hasıla
- Bir ülkede bir yıl süresince üretilen mal ve hizmetlerin piyasa fiatlarına göre hesaplanan değeri