Turkish - English
Definition of hapis cezası in Turkish English dictionary
- prison sentence
- (Kanun) imprisonment
Three were sentenced to life imprisonment.
-Üçü ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
The judge sentenced Tom to three years imprisonment.
-Hakim Tom'u üç yıl hapis cezasına çarptırdı.
- (Kanun) prison term
Sami's prison term ended.
-Sami'nin hapis cezası sona erdi.
They could face a ten-year prison term.
-Onlar on yıllık bir hapis cezasıyla yüz yüze gelebilir.
- mittimus
- jail sentence
- hapis cezası ilamı
- mittimus
- hapis cezası vermek
- to send up
- ağır hapis cezası
- imprisonment for five years or more
- ağır hapis cezası
- heavy imprisonment
- hafif hapis cezası law imprisonment
- in a minimum-security prison
- müebbet hapis cezası
- life sentence
Tom is serving a life sentence in prison.
-Tom cezaevinde müebbet hapis cezasını çekiyor.
Tom has been sentenced to three consecutive life sentences.
-Tom üç müebbet hapis cezasına mahkum edildi.
- ömür boyu hapis cezası
- law life sentence
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of hapis cezası in Turkish Turkish dictionary
- ağır hapis cezası
- Yirmi yıl veya ömür boyu hapis cezası
- hafif hapis cezası
- Ayrı hücreye kapatılmaksızın çektirilen hapis cezası
Related Terms
hapis cezası
Hyphenation
ha·pis ce·za·sıResimler
History
Favorites