The chain is no stronger than its weakest link.
- Zincir en zayıf halkasından daha güçlü değildir.
One link broken, the whole chain is broken.
- Halkanın biri kopuksa, tüm zincir kopuktur.
Mary had dark circles under her eyes.
- Mary'nin gözlerinin altında mor halkalar vardı.
Tom wasn't wearing a wedding ring, but Mary noticed a white circle on his ring finger.
- Tom bir alyans takmıyordu ama Mary onun yüzük parmağında beyaz bir halka fark etti.
What color is the far right ring on the Olympic flag?
- Olimpiyat bayrağının en sağındaki halka ne renk?
What do you think of Tom's nose ring?
- Tom'un burun halkası hakkında ne düşünüyorsun?
Tom has dark circles under his eyes.
- Tom'un gözlerinin altında koyu renkli halkalar vardır.
I'm not sleeping well currently and now have rings under the eyes.
- Şu anda iyi uyumuyorum ve artık gözler altında halkalarım var.
Tom became a billionaire when his company sold shares in an initial public offering.
- Onun şirketi halka arz hisse sattığında Tom milyarder oldu.
Cumming called a public meeting.
- Cumming halka açık bir toplantıya çağırdı.
Let's keep public places clean.
- Halka açık yerleri temiz tutalım.
There are three types of a solar eclipse: total, partial, and annular.
- Üç tip güneş tutulması vardır: toplam, kısmi ve halka şeklinde.