haşlanmış

listen to the pronunciation of haşlanmış
Turkish - English
boiled

A bento is a small meal made of boiled rice and seaweed, that is sold in cheap wooden boxes. - Bir bento haşlanmış pirinç ve deniz yosunundan yapılan küçük bir yemektir, bu ucuz ahşap kutularda satılmaktadır.

I have a boiled egg for breakfast every day. - Her gün kahvaltıda haşlanmış yumurta yerim.

{a} dressed in boiling water
Intoxicated; drunk
past of boil
Dressed or cooked by boiling; subjected to the action of a boiling liquid; as, boiled meat; a boiled dinner; boiled clothes
cooked in hot water
{s} cooked in hot water; brought to the temperature at which a liquid becomes a gas; (Slang) drunk, intoxicated by alcohol
haşlanmış mısır
boiled corn
haşlanmış dil
boiled tongue
haşlanmış katı yumurta
hard boiled egg
haşlanmış kemiksiz et
galantine
haşlanmış patates
boiled potatoes
haşlanmış sebze
jardiniere
haşlanmış sığır eti
boiled beef
haşlanmış sığır eti ve lahana
boiled beef and cabbage
haşlanmış yabandomuzu eti
brawn
haşlanmış ıstakoz
boiled lobster
haşla
{f} scald
haşla
{f} scalding
Turkish - Turkish

Definition of haşlanmış in Turkish Turkish dictionary

Haşlanmış kurbağa sendromu
Kişinin etrafındaki değişikliğe yavaş yavaş alışması ve bu değişikliğin yavaş yavaş kendine zarar verdiğiini farketmemesi durumu
haşlanmış
Favorites