Food spoils quickly in hot weather.
 - Yiyecekler sıcak havada hızlıca bozulur.
He quickly adjusted to the new situation.
 - Yeni duruma hızlıca uyum sağladı.
Tom flopped onto his bed and was soon fast asleep.
 - Tom yatağına yığıldı ve kısa sürede hızlıca uyudu.
The velocity of light is about 186,000 miles per second.
 - Işık hızı saniyede yaklaşık 186.000 mildir.
Light travels at a velocity of 186,000 miles per second.
 - Işık saniyede 186.000 millik bir hızla hareket eder.
Ken was fined 7,000 yen for speeding.
 - Ken hızdan dolayı 7.000 yen para cezasına çarptırıldı.
In towns, speed is limited to 50 km/h.
 - Şehirlerde, hız saatte 50 km ile sınırlıdır.
He walked at a quick pace.
 - O büyük bir hızla yürüdü.
Tom needs a change of pace.
 - Tom'un hız değişikliğine ihtiyacı var.
I can type at a very fast rate.
 - Çok yüksek bir hızda daktilo ile yazabilirim.
I'm amazed by the rate at which industries grow.
 - Sanayinin büyüme hızına şaşırdım.
The application allows you to quickly calculate the ratio of body mass index - BMI.
 - Uygulama, vücut kütle indeks oranını hızlı bir şekilde hesaplamanı sağlıyor.
This ship can reach extremely high speeds.
 - Bu gemi, son derece yüksek hızlara ulaşabilir.
The airplane is capable of supersonic speeds.
 - Uçak sesten hızlı hızlara ulaşabilir.
The battle quickly became fierce and bloody.
 - Savaş hızla şiddetli ve kanlı oldu.
Mary hastened back to her room.
 - Mary hızla odasına geri döndü.
The mistake hastened his retirement.
 - Hata onun emekliliğini hızlandırdı.