Before going to study in Paris, I must brush up on my French.
 - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
Before going to study in Paris, I have to brush up on my French.
 - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
She may have gone out to do some shopping.
 - O biraz alışveriş yapmak için dışarı gitmiş olabilir.
Mr. White has gone to Canada.
 - Bay White Kanada'ya gitti.
I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met.
 - Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.
Who's your favorite heavy metal guitarist?
 - Favori heavy metal gitaristin kim?
I just can't get along with him.
 - Onunla anlaşamadım gitti.
Do you know where your dad went?
 - Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
Lastly, she went to America.
 - Son olarak o Amerika'ya gitti.
Before going to study in Paris, I have to brush up on my French.
 - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
Before going to work in Paris, I must brush up on my French.
 - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
I wish to go to Hawaii.
 - Hawaii'ye gitmeyi diliyorum.
I want to go to London.
 - Londra'ya gitmek isterim.