Turkish - English
Definition of gevseklik in Turkish English dictionary
- gevşeklik
- {i} slack
- gevşeklik
- looseness
- gevşeklik
- softness
- gevşeklik
- limpness
- gevşeklik
- laxity
- gevşeklik
- looseness, slackness, slack, laxity
- gevşeklik
- flabbiness
- gevşeklik
- sloppiness, slovenliness, slipshodness, laxness
- gevşeklik
- languor, lassitude
- gevşeklik
- enervation
- gevşeklik
- looseness; slackness; laxity
- gevşeklik
- flabbiness, flaccidity, softness
- gevşeklik
- laxness
- gevşeklik
- slackness
- gevşeklik
- flaccidity
- gevşeklik
- languor
- gevşeklik
- relaxation
- gevşeklik
- laxation
- gevşeklik
- flanerie
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of gevseklik in Turkish Turkish dictionary
- gevşeklik
- Uyuşukluk, kesiklik, rehavet
- gevşeklik
- İlgisiz, kayıtsız davranış
- gevşeklik
- Gevşek olma durumu
- gevşeklik
- Uyuşukluk, kesiklik, rehavet: "Bütün vücudunda, damarlarında, kemiklerinin oynak yerlerinde, etlerinde bir sızı, bir gevşeklik..."- P. Safa
- gevşeklik
- Gevşek olma durumu. İlgisiz, kayıtsız davranış: "O yıllarda, hiç dayaksız çocuk okutmak, hocanın gevşekliğini gösterirdi."- M. Ş. Esendal
- Gevşeklik
- (Osmanlı Dönemi) FÜTUR
Related Terms
gevseklik
Hyphenation
gev·şek·likPronunciation
Resimler
History
Favorites