gespenst

listen to the pronunciation of gespenst
English - Turkish

Definition of gespenst in English Turkish dictionary

ghost
hayalet

Tom hayaletlere inanmıyor. - Tom doesn't believe in ghosts.

Tom hayaletlerin var olduğuna inanmıyor. - Tom doesn't believe that ghosts exist.

bogy
cin
bogy
şeytan
ghost
(Biyokimya) alyuvar zarı
bogy
vagon alt düzeni
ghost
hortlak

Gerçekten bir hortlak gördüm. - I actually saw a ghost.

Benim yatağım büyük ve hortlaklar gelir ve gün boyunca onun üzerinde uyur. - My bed is large, and ghosts come and sleep on it during the day.

ghost
ghost writer bir diğerinin hesabına ve onun ismi altında makale veya kitap yazan kimse
bogy
{i} gulyabani
bogy
tekerlek/araba
bogy
{i} korkunç yaratık
bogy
{i} öcü
bogy
{i} umacı
evil spirit
ecinni
evil spirit
kötü ruh

Kötü ruhların hikayelerine inanmadım. - I didn't believe the tales of evil spirits.

Onun taktığı tılsım kötü ruhları uzaklaştırması gerekiyor. - The talisman he's wearing is supposed to ward off evil spirits.

ghost
{f} başkasının adına yazmak
ghost
heyulâ
ghost
{f} peşinde koşmak