My living room has wide windows.
- Oturma odamda geniş pencereler var.
When Columbus discovered America, bison (American buffalo) inhabited a wide-ranging area.
- Columbus Amerika'yı keşfettiği zaman, bizon ( Amerikan mandası ) geniş bir alanda yaşıyordu.
Broadly speaking, dogs are more faithful than cats.
- Genellikle, köpekler kedilerden daha sadıktırlar.
Good movies broaden your horizons.
- İyi filmler ufkunuzu genişletir.
To calculate the capacity, multiply the length by the width by the depth.
- Kapasiteyi hesaplamak için, uzunluğu genişlikle derinlikle çarpın.
What's the width of this road?
- Bu yolun genişliği nedir?
The labor unions had been threatening the government with a general strike.
- İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.
We generally drink tea after a meal.
- Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz.
Usually, I'll be gone before the morning light.
- Genellikle, sabah ışığından önce gitmiş olurum.
In the United States the word 'rebate' is widely recognized, generally as an incentive where makers give back directly to consumers.
- In America 'rebate' is widely recognized, generally as an incentive where makers give back directly to consumers.
In America 'rebate' is widely recognized, generally as an incentive where makers give back directly to consumers.
- In the United States the word 'rebate' is widely recognized, generally as an incentive where makers give back directly to consumers.
New York'un caddeleri çok geniş.
- New York'un caddeleri çok geniştir.
New York'un caddeleri çok geniştir.
- New York'un caddeleri çok geniş.
Eskiden cinsiyetin doğuştan kazanıldığını savunanlardandım, ama artık ikili cinsiyet sistemine çok karşıyım.
- I used to be really cis, but by now I've become pretty genderqueer.
Onların eski nesille hiç ortak yanları yok.
- They have nothing in common with the older generation.
Barbie bebeğine benzemek Mary'nin en büyük dileğiydi. Kötü cin bu dileği çok harfiyen yorumladı.
- It was Mary's greatest wish to look just like her Barbie doll. The evil genie interpreted this wish too literally.
Cin yüzyıllardır sihirli lambaya konulmuş olarak kaldı.
- The genie remained trapped in the magic lamp for centuries.
Japon öğrencilerinin genel kültür bilgisinden etkilendim.
- I was impressed by the general knowledge of Japanese students.
Bilgisayarı bozdun. Aferin, dahi.
- You broke the computer. Nice going, genius.