geleni

listen to the pronunciation of geleni
Turkish - English
try best
elinden geleni yapmak
(deyim) put one's back into
elinden geleni ardına koyma
bring it on
elinden geleni yapmak
(deyim) do absolutely anything
elinden geleni yapmak
(Konuşma Dili) go the whole hog
elinden geleni yapmak
(deyim) try one's hardest
elinden geleni yapmak
(deyim) work hard
elinden geleni yapmak
(deyim) spare no effort
elinden geleni yapmak
(deyim) bust a gut
elinden geleni yapmak
(deyim) put one's heart and soul into
elinden geleni yapmak
(Konuşma Dili) do one's bit
elinden geleni yapmak
(deyim) go to any extreme
elinden geleni yapmak
(deyim) go to any lengths
elinden geleni yapmak
(deyim) put one's best foot forward
elinden geleni yapmak
(deyim) make every effort
elinden geleni yapmak
(deyim) go all out
elinden geleni yapmak
do all one can do
elinden geleni yapmak
make an all-out effort
elinden geleni yapmak
do one's level best
elinden geleni yapmak
strain every nerve
elinden geleni yapmak
(deyim) move heaven and earth
elinden geleni yapmak
(deyim) make the best of
elinden geleni yapmak
(deyim) give of one's best
elinden geleni yapmak
do one's utmost
elinden geleni yapmak
(deyim) lean over backwards
elinden geleni yapmak
step up to the plate
elinden geleni yapmak
do one's damnedest
elinden geleni yapmak
(deyim) do all one can
elinden geleni yapmak
(deyim) shoot one's wad
elinden geleni yapmak
(deyim) put oneself out
elinden geleni yapmak
give it one's best shot
elinden geleni yapmak
(deyim) give one's all
elinden geleni yapmak
do the best one can do
elinden geleni yapmak
(deyim) bend over backwards
elinden geleni yapmak
(deyim) break one's neck
Sen elinden geleni yap gerisini Allah'a bırak
(Atasözü) God helps him who helps himself
aklına geleni söylemek
say whatever comes uppermost
akılına geleni söylemek
to speak without thinking
akılına geleni yapmak
to act on impulse, do whatever comes into his/her head
ağzına geleni söylemek
give a piece of one's mind
ağzına geleni söylemek
tell smb. one's mind
ağzına geleni söylemek
to give sb a piece of one's mind
ağzına geleni söylemek
let fly at smb
elinden geleni ardına koymamak
do one's damnedest
elinden geleni ardına koymamak
do one's worst
elinden geleni ardına koymamak
to do one's worst
elinden geleni yap
put your best foot forward
elinden geleni yap
do your best
elinden geleni yapan
all out
elinden geleni yapmak
to do one's best
elinden geleni yapmak
go to great lengths
elinden geleni yapmak
pull out all the stops
elinden geleni yapmak
go for broke
elinden geleni yapmak
go great lengths
elinden geleni yaptı
he did what little he could
kilise ileri geleni
doctor of the church
tarikat ileri geleni
prior
önüne geleni kapar, ardına geleni teper
(Konuşma Dili) He's rude and hostile to everyone he comes into contact with
Turkish - Turkish
geleni
Favorites