German - Turkish
Definition of gehirn in German Turkish dictionary
- [das] beyin, dimağ¡
- e. s. gı'hirn beyin
- e {gı'hirn} s beyin
- kafa yarmak
- beyiye
- beyninde
- das Gehirn
- beyin
Related Terms
English - Turkish
Definition of gehirn in English Turkish dictionary
- brain
- {i} beyin
Bir beyin onu yapabiliyorsa, bir bilgisayar onu yapabilir.
-If a brain can do it, a computer can do it.
Buna rağmen, bizim hâlâ ağrıların beyin işlemleri tarafından tam olarak nasıl neden olduğu hakkında bilimsel bir açıklamaya ihtiyacımız var.
-All the same, we still need a scientific account of how exactly pains are caused by brain processes.
- brain
- (Tıp) ansefal
- brain
- beynini dağıtarak öldürmek
- brain
- beynini patlatmak
- brain
- zekâ
Keşke Tom'un zekasına sahip olsam.
-I wish I had Tom's brains.
Kız kardeşimin çok iyi zekası var.
-My sister has a very good brain.
- braın
- beyin
- brain
- {f} beynini patlatmak (Argo)
- brain
- {i} kafalı kimse
- brain
- brainsickdeli
- brain
- kafasını yarmak
- brain
- brainstormani ve şiddetli gelen cinnet krizi
- brain
- beynini parçala
- brain
- {i} zeki kimse
Kitaplar zeki kimsenin çocuklarıdır.
-Books are children of the brain.
Ülkemizdeki en zeki kimselerden biridir.
-He is one of the best brains in our country.
- brain
- {f} kafasına ağır bir darbe indirmek
- brain
- kafasına patlatmak
- brain
- zih
- brain
- {f} kafa yarmak
Related Terms
German - English
Definition of gehirn in German English dictionary
- (human) mind
- (human) spirit
- brain
- cerebric
- braın
- Gehirn…
- cerebral
- Gehirn…
- cerebric
- Blut-Gehirn-Schranke
- blood-cerebral barrier
- Blut-Gehirn-Schranke
- blood-brain barrier
- Brücke (im Gehirn)
- pons
- Cingulum (Nervenbündel im Gehirn)
- cingulum
- Cingulum (Nervenbündel im Gehirn)
- cingulum bundle
- Der Auslöser für ihren Tod war das Platzen eines Blutgefäßes im Gehirn.
- Her death was triggered by a burst blood vessel in the brain
- Ein Gedanke durchschoss mein Gehirn.
- A thought flashed through my mind
- Konnektom (Gesamtheit der Nervenverbindungen im Gehirn)
- connectome
- Konnektomik (Entschlüsselung des Nervenaufbaus im Gehirn)
- connectomics
- Schalte Dein Gehirn an!
- Turn on your mind! /TOYM/
- Sprachzentrum (im Gehirn)
- language center
- Unser Gehirn hat die schöne Angewohnheit, schlechte Erinnerungen in den Hintergr
- Our brain has the felicitous habit of pushing bad memories into the background
- Wahrnehmungsbild (im Gehirn)
- percept (mental image/concept)
- die Art, wie das Gehirn Ton und Sprache verarbeitet
- the way the brain processes sound and speech
- ein Vergleich von Gehirn und Computer
- a comparison of the brain to a computer
- im Gehirn (liegend/gelegen)
- intracephalic
- sich das Gehirn zermartern (nach etwas)
- to rack one's mind/brain (for something)
- unter der Brücke (im Gehirn)
- subpontine