garson

listen to the pronunciation of garson
Turkish - English
waiter

Zailaiba Bar is hiring waiters; are you interested? - Zailaiba Bar garsonlar istihdam ediyor; ilgilenir misiniz?

The new waiter should be much more competent. - Yeni garson çok daha yetkili olmalıdır.

waitstaff
lad
(bayan) nippy
waitress

The waitress flirted with Tom thinking that he'd leave her a larger tip. - Garson kız onun ona daha fazla bahşiş bırakacağını düşünerek Tom'la kırıştırıyordu.

Sue's very angry with you, my new waitress said. - Sue size çok kızgın, yeni garson kız söyledi.

(arabaya servis yapan lokântada) carhop
buttons
garçon
waiting staff
garcon
potman
page
garson kız
waitress

Tom asked the waitress for the wine list. - Tom garson kızdan şarap listesini istedi.

Tom asked the waitress to refill his coffee. - Tom garson kızdan kahvesini yeniden doldurmasını istedi.

garson boy kadın giysisi
petite
garson yamağı
busboy
garson yardımcısı
bus boy
bayan garson
waitress

It's customary for waiters and waitresses to introduce themselves using only their first names. - Bay ve bayan garsonların ilk isimlerini kullanarak kendilerini tanıtması gelenekseldir.

çocuk garson
boy
baş garson
maitre d'hotel
baş garson
head waiter
baş garson
headwaiter
garsonlar
waiters
şef garson
headwaiter
English - English

Definition of garson in English English dictionary

Greer Garson
born Sept. 29, 1904, Manor Park, London, Eng. died April 6, 1996, Dallas, Texas, U.S. British-born U.S. film actress. A stage actress in England from 1932, she was acclaimed in her first U.S. film, Goodbye, Mr. Chips (1939), and later in Mrs. Miniver (1942, Academy Award). Known for her portrayals of women of moral courage and virtue, she starred in films such as Pride and Prejudice (1940), Madame Curie (1943), and Mrs. Parkington (1944). She retired around 1955 but returned to the screen as Eleanor Roosevelt in Sunrise at Campobello (1960)
Turkish - Turkish
Lokanta, otel, pastane, kahvehane gibi yerlerde müşterilere hizmet eden kimse: "Öğle yemeklerinde garson olarak çalışacak, buna karşılık öğle ve akşam yemeklerini lokantadan yiyecekti."- N. Cumalı
Lokanta, otel, pastane, kahvehane gibi yerlerde müşterilere hizmet eden kimse
garson
Favorites