He looked as if he had not eaten for days.
- Günlerdir hiç yemek yememiş gibi görünüyordu.
I haven't seen Tom for days.
- Tom'u günlerdir görmedim.
We must sleep at least seven hours a day.
- Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
Good day, how are you?
- İyi günler, nasılsın?
Paintings should not be exposed to direct sunlight.
- Tablolar, doğrudan güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır.
A beam of sunlight came through the clouds.
- Bulutların arasından güneş ışığı demeti geldi.
I would like to give him a present for his birthday.
- Ona doğum günü için bir hediye vermek istiyorum.
My grandfather gave me a birthday present.
- Büyükbabam bana bir doğum günü hediyesi verdi.
In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
- Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
Today is the hottest day this year.
- Bugün, bu yılın en sıcak günüdür.
The sunshine tempted people out.
- Güneş ışığı insanları dışarı çıkmaya özendirdi.
This room doesn't get much sunshine.
- Bu oda çok fazla güneş ışığı almaz.
These medicines should be taken three times a day.
- Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı.
How many times a day does that bus run?
- O otobüs günde kaç kez çalışır?
Sami will maintain his innocence until the day he dies.
- Sami masumiyetini öldüğü güne kadar sürdürecek.
Which is the date of your birthday?
- Doğum günün hangi tarih?
Tom had a date for Valentine's Day.
- Tom'un sevgililer günü için bir randevusu vardı.
A warm, sunny day is ideal for a picnic.
- Ilık, güneşli bir gün piknik için idealdir.
Every day they killed a llama to make the Sun God happy.
- Onlar Güneş Tanrısı'nı mutlu etmek için her gün bir lama öldürdü.
I regret having been idle in my school days.
- Okul günlerimde aylak olduğum için pişmanım.
I thought doing this would be easy, but we've been working all day and we're still not finished.
- Bunun kolay olacağını düşünmüştüm, fakat bütün gün çalışıyoruz ve hâlâ bitirmedik.
Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.
- Güneşli olsa da hava soğuktu.
güneşin çıkmış olmasına rağmen, hava soğuktu.
- Güneş çıkmış olsa bile hava soğuktu.