günlük (ı)

listen to the pronunciation of günlük (ı)
Turkish - English

Definition of günlük (ı) in Turkish English dictionary

günlük
diary

She used to keep a diary, but she no longer does. - O, bir günlük tutardı, ama artık tutmuyor.

I am keeping a diary every day. - Her gün bir günlük tutuyorum.

günlük
daily

He seems to be oppressed by his monotonous daily life. - Monoton günlük yaşantısı yüzünden bunalmış gibi görünüyor.

This is a daily newspaper. - Bu bir günlük gazetedir.

günlük
journal

Do you keep a journal? - Bir günlük tutuyor musunuz?

I was the one who suggested Tom keep a journal. - Tom'un bir günlük tutmasını öneren kişi bendim.

günlük konuşma dilinde
colloquial
onbeş günlük
fortnightly
günlük
diurnal
günlük
casually
günlük gazete
daily newspaper
yarım günlük
part time
günlük gazete
daily

The daily newspaper brings the world's problems to the breakfast table. - Günlük gazete dünya'nın sorunlarını kahvaltı masasına getirir.

This is a daily newspaper. - Bu bir günlük gazetedir.

günlük (giysi)
casual
günlük ev işi
chore
günlük özet
(Bilgisayar) daily summary
makul günlük giriş
(Çevre) acceptable daily intake
sevgili günlük
dear dairy
sevgili günlük
dear diary
bir günlük yol
A day's journey
günlük
daily work
günlük yaşam
Daily life
günlük yaşamda
in daily life
bir günlük ömrü olan böcek
Ephemera
dalış kıyafetinin günlük kirası ne kadar
How much does it cost to rent a wet suit per day
diyet günlük no
(Bilgisayar) diet log id
günlük
incense (obtained from the storax tree)
günlük
fresh
günlük
workaday
günlük
incense, frankincense
günlük
per diem
günlük
frankincense
günlük
day to day
günlük
everyday

At the very least, I'd like to be able to have everyday conversations. - En azından günlük konuşmalar yapabilmeyi istiyorum.

She wanted to get away from everyday life. - Günlük hayattan uzaklaşmak istedi.

günlük
journal , log , daily (adj.)
günlük
daybook
günlük
quotidian
günlük
of every day
günlük
frankincense, gumthus, olibanum
günlük ağacı
1. storax tree. 2. frankincense tree
günlük egzersizlerini yapmak
do one's daily dozen
günlük elbiseler
casual clothes
günlük giderler
current expenses
günlük güneşlik
sunny (weather/place)
günlük güneşlik
bathed in sunlight
günlük ilgi ve dikkat
ordinary care
günlük istihbarat özeti
(Askeri) daily intelligence summary
günlük istihbarat özeti; istihbarat bilgi sistemi; Savunma Bakanlığı Soruşturma
(Askeri) daily intelligence summary; defense information system; Defense Investigative Service; distributed interactive simulation
günlük kur
current rate of exchange
günlük kur
current exchange
günlük kur
per diem rate
günlük olaylar
current events
günlük plan; boşaltma limanı; algılama olasılığı
(Askeri) plan of the day; port of debarkation; probability of detection
günlük tutan kimse
diarist
günlük tutan kimse
diary keeper
günlük tutmak
diarize
günlük tutmak
to keep a journal
günlük tutmak
keep a diary
günlük yardım
daily
günlük ücret
per diem
günlük ücret
daily wages
günlük ücret
(Ticaret) earning full time
günlük ücretiniz ne kadar
What is the charge per day
günlük üretim
daily output
günlük ürün
(Ticaret) daily product
kirli sakal (bir günlük)
five o'clock shadow
kışdönümündeki on dört günlük durgun havalı süre
halcyon days
tam günlük
all time
yarım günlük
half time
yarım günlük tatil
half-holiday
yortu sonrası sekiz günlük dönem
octave
özet günlük
(Bilgisayar) summary log
üç günlük seyisliği var, kırk yıllık at boku eşeler
(Konuşma Dili) He's only been here a short while, yet he's already poking his nose into matters that are over his head
üçer günlük dört mevsim orucu
ember days