Poor Japanese immigrants were willing to work for low pay.
- Fakir Japon göçmenler düşük ücretle çalışmaya istekliydiler.
These new immigrants had no skills.
- Bu yeni göçmenlerin hiçbir becerisi yoktu.
Many of the migrants are war refugees.
- Göçmenlerin çoğu savaş mültecileri.
Thousands of migrants try to cross the Mediterranean every month to reach Europe.
- Binlerce göçmen Avrupa'ya ulaşmak için her ay Akdeniz'i geçmeye çalışıyorlar.
The settlers learned that the land in the valley was fertile.
- Göçmenler vadideki toprağın verimli olduğunu öğrendiler.
The indigenous population took up arms against the settlers.
- Yerli nüfus göçmenlere karşı silaha sarıldı.
Many migratory birds come to this pond every year in winter.
- Her yıl kış aylarında birçok göçmen kuş bu gölete gelir.
In autumn the migratory birds fly south.
- Sonbaharda göçmen kuşları güneye uçar.
The ship carried hundreds of emigrants to the US.
- Gemi yüzlerce göçmeni Amerika'ya taşıdı.
First the emigrants, then you. Solidarity is our response to social cannibalism.
- Önce göçmenler, sonra siz. Dayanışma sosyal yamyamlık için bizim cevabımızdır.
In autumn the migratory birds fly south.
- Sonbaharda göçmen kuşları güneye uçar.
Many migratory birds come to this pond every year in winter.
- Her yıl kış aylarında birçok göçmen kuş bu gölete gelir.