Turkish - English
Definition of fukarâ in Turkish English dictionary
- poor yoksul, fakir
- the poor
- dervish
- poor person; the poor
- poor person
- poor, miserable, unlucky
- poor, destitute, indigent
- fukara babası
- charitable person, person who helps poor people
- fukara babası one who helps
- the poor
- fukara yatağı
- rookery
- fakir fukara
- (deyim) poor person
- fakir fukara
- (deyim) have-not
- fakir fukara
- (deyim) down and out
- fakir fukara
- the destitute
- fakir fukara
- the poor
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of fukarâ in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) (Fakir. C.) Yoksullar, fakirler
- Yoksul, fakir, fıkara
- Zavallı: "Bu karışık ve çok fukara bir kumpanyaydı."- H. E. Adıvar
- Zavallı
- Yoksul, fakir, fıkara: "Biriktirdiği bütün parasını sadaka olarak fukaraya verir."- Y. K. Beyatlı
- Derviş
- (Osmanlı Dönemi) fakirler
- fukara babası
- Yoksullara yardım etmeyi seven kimse
- fakir fukara
- Yoksullar, geçimini sağlamakta güçlük çekenler