Bir gün pilot olma fikrinin hayatımda tam olarak ne zaman oluştuğunu söyleyemem.
 - I couldn't say when exactly in my life it occurred to me that I would be a pilot someday.
Tam olarak ne yapıyorsun?
 - What exactly are you doing?
Bu tam olarak doğru değil.
 - That's not exactly right.
O tam olarak doğru değildi.
 - That wasn't exactly true.
Tom tam olarak on iki dakika geç kalmıştı.
 - Tom was exactly twelve minutes late.
Bunu bitirmek için tam olarak on üç dakikan var.
 - You have exactly thirteen minutes to finish this.
... going to send some one to Mars. ...