frightened, fearful

English - Turkish

Definition of frightened, fearful in English Turkish dictionary

Related Terms

scared

ürkmek

scared

korkan

scared

{f} korkut

Büyük bir deprem tarafından korkutuldu. - She was scared by the big earthquake.

Hayvanlar gök gürültüsü tarafından korkutuldular. - The animals were scared by the thunder.

scared

{s} korkmuş

Tom'un yüzünde korkmuş bir görünüm vardı. - Tom had a scared look on his face.

Maymun ona atladığında korkmuştu. - He was scared when the monkey jumped at him.

scared

{s} ürkmüş

scared

{s} ödü kopmuş

English - English

Definition of frightened, fearful in English English dictionary

{s} scared

Hyphenation

frightened, fear·ful