founded on; having a basis; often used as combining terms

listen to the pronunciation of founded on; having a basis; often used as combining terms
English - Turkish

Definition of founded on; having a basis; often used as combining terms in English Turkish dictionary

based
{s} yerleşik

Tom, Boston'da yerleşik. - Tom is based in Boston.

based
{s} merkezli

Corsairfly, Paris merkezli bir havayoludur. - Corsairfly is an airline based in Paris.

Chicago Cubs, Chicago, Illinois merkezli bir profesyonel beyzbol takımıdır. - The Chicago Cubs are a professional baseball team based in Chicago, Illinois.

based
{s} kurulmuş
based
istinat etmek
based
esaslı
based
dayandırılmış
based
dayalı

Onun argümanı gerçeklere dayalıydı. - His argument was based on facts.

Hikaye gerçeğe dayalıdır. - The story is based on fact.

based
temel

İnsanlara milliyet, cinsiyet veya meslek temelinde ayrımcılık yapmayın. - Don't discriminate against people based on nationality, gender, or occupation.

Hiçbir şey korku temelli saygıdan daha aşağılık değil. - Nothing is more contemptible than respect based on fear.

based
{s} dayanmış
based
{s} tesis edilmiş
based
{s} bulunan

Armonk, New York'ta bulunan IBM Şirketi dünyanın en büyük bilgisayar firmasıdır. - International Business Machines Corporation, based in Armonk, New York, is the world's largest computer firm.

English - English
based
founded on; having a basis; often used as combining terms
Favorites