Turkish - English
Definition of fotoğraf makinesi in Turkish English dictionary
- {i} camera
Tom bought his camera for less than I paid for mine.
-Tom fotoğraf makinesini benimki için ödediğimden daha azına satın aldı.
Tom bought a new camera.
-Tom yeni bir fotoğraf makinesi aldı.
- photo camera
- fotoğraf makinesi kapağı
- shutter
- fotoğraf makinesi phot
- camera
- fotoğraf makinesi ve malzemeleri satan kimse
- cameraman
- dijital fotoğraf makinesi
- Dijital photograph machine
- bu fotoğraf makinesi benim kişisel kullanımım için
- This photo camera is for my personal use
- cep fotoğraf makinesi
- vest pocket camera
- dijital fotoğraf makinesi
- digital camera
- dijital fotoğraf makinesi arıyorum
- I'm looking for a digital camera
- kompakt fotoğraf makinesi
- compact camera
- kutu fotoğraf makinesi
- (Fotoğrafçılık) box camera
- körüklü fotoğraf makinesi
- folding camera
- küçük fotoğraf makinesi
- candid camera
- otomatik fotoğraf makinesi
- automatic camera
- tek kullanımlık fotoğraf makinesi
- disposable camera
- uzaktan kumandalı fotoğraf makinesi
- telecamera
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of fotoğraf makinesi in Turkish Turkish dictionary
- Fotoğraf çekerken görüntüyü duyarlıklı yüzey üzerinde tespit etmeye yarayan cihaz
fotoğraf makinesi
Hyphenation
fo·toğ·raf ma·ki·ne·siResimler
History
Favorites