Her şeyden önce, konukseverliğin için sana teşekkür etmek istiyorum.
- First of all, I would like to thank you for your hospitality.
Ben nezaketin için sana çok minnettarım.
- I am much obliged to you for your kindness.
Karar vermek size kalmış.
- That's for you to decide.
İyiliğiniz için size minnettarım.
- I am grateful to you for your kindness.
Senin için akşam yemeği pişireyim mi?
- Shall I cook dinner for you?
İşte senin için bir mektup.
- Here is a letter for you.
Bunun için onu ne kadar övsek azdır.
- We cannot praise him highly enough for this.
Bunun için özür dilerim.
- I apologize for this.
Onun için ne kadar ödedin?
- How much did you pay for him?
Bay White onun için mahkemeye çıktı.
- Mr White appeared for him in court.
Bu benim için çok zordu.
- It was too difficult for me.
Bu benim için çok zordu.
- It's too hard for me.
run for it.
... or Jeff, who've been incredibly blessed -- I don't know what you ...
... But the rule is you don't get to-- it's not ...