Bunun için çok yaşlanıyorum
- I'm getting too old for this.
Bunun için iyi bir neden vardı.
- There was a good reason for this.
Bu nedenle, seninle gidemem.
- For this reason, I cannot go with you.
Bu nedenle, Tom'u hiç kimse suçlayamaz.
- For this reason, no one can blame Tom.
O bu yüzden okulu bıraktı.
- It is for this reason that he left school.
Sana olan aşkım sana her şeyi söylememe izin vermeyecek. Bazı şeyler söylenmemiş olarak bırakılsa iyi olur.
- My love for you won't let me tell you everything. Some things are better left unsaid.
Her şeyden önce, konukseverliğin için sana teşekkür etmek istiyorum.
- First of all, I would like to thank you for your hospitality.
Karar vermek size kalmış.
- That's for you to decide.
İyiliğiniz için size minnettarım.
- I am grateful to you for your kindness.
Senin için akşam yemeği pişireyim mi?
- Shall I cook dinner for you?
Bunu senin için yapıyorum.
- I'm doing it for you.
Bay White onun için mahkemeye çıktı.
- Mr White appeared for him in court.
Bu akşam onun için bir veda partisi düzenliyoruz.
- We are giving a farewell party for him tonight.
Bu benim için çok zordu.
- This is too difficult for me.
Bu benim için çok zordu.
- It was too difficult for me.
run for it.