Onun için bir gömlek satın aldı.
- She bought a shirt for him.
Onun için ne kadar ödedin?
- How much did you pay for him?
Bunun için iyi bir neden vardı.
- There was a good reason for this.
Bunun için tüm sorumluluğu kabul edeceğim.
- I will accept full responsibility for this.
Ben nezaketin için sana çok minnettarım.
- I am much obliged to you for your kindness.
Senin hataların bile sana olan saygımı azaltmaz ve arkadaşlıkta önemli olan budur.
- Even your faults do not lessen my respect for you, and in friendship this is what counts.
İyiliğiniz için size minnettarım.
- I am grateful to you for your kindness.
Yardımınız için size çok minnettarım.
- I'm very grateful to you for your help.
İşte senin için bir mektup.
- Here is a letter for you.
Senin için akşam yemeği pişireyim mi?
- Shall I cook dinner for you?
Bu benim için çok zordu.
- This is very difficult for me.
Bu benim için çok zordu.
- It's too hard for me.
run for it.
... And basically tells him he's got nine months to live. ...
... So they offered him aggressive treatment, but they said it's ...